New York Gezi Notları

[kad_youtube url=”https://www.youtube.com/watch?v=aeCNC0DvtZo” width=420 height=200 maxwidth=420 ]

Hala bi yılbaşı planınız yoksa ve yılbaşını yurt dışında geçirmek istiyorsanız biz size New York a gitmenizi öneririz. Hep dizilerde, filmlerde, çeşitli dergi kapaklarında gördüğümüz ve hepimizin büyüsüne kapıldığı şehir New York .. New York dediğimiz zaman hepimizin aklına gelen ilk şey hemen hemen aynı olsa gerek yani özgürlük. Peki new york sizin için neden bir hayal olarak kalsın ki ?

Her zaman belirttiğimiz gibi hayat anlardan ibarettir ve bu anları ertelememeliyiz. Biz new york için ilk olarak İstanbul a ordan da THY’nın direk uçuşu sayesinde, İstanbul-New York arasını yaklaşık 11 saatte uçtuk. 11 saatlik uçuş sonrasında JFK havaalanına indik. Tabiki aynı anda bir sürü uçak aynı anda indiği için inanılmaz bir kalabalık vardı. Daha sonra pasaport kuyruğuna gittik ve orada da inanılmayacak kadar insan kalabalığı vardı. Toplamda 1 saat kadar ayakta bekledikten sonra kendimizi havaalanının dışına atabildik. Benim ablamın evi orda olduğu için biz orada kaldık. Ama new yorkta nerede kalabiliriz derseniz eğer bizce la quinta ya da double tree by Hilton da kalınabilir. Bu iki otel de hem bütçenizi zorlamayacaktır. Hemde rahat ve güvenli bir şekilde kalabiliceksiniz. Ayrıca bizde araba olduğu için biz onu kullandık. Ancak tecrübelerimize dayanarak söylemeliyiz ki new yorkta taksi kullanmaktansa shuttle a binmek taksilere göre çok daha uygun. biz eve gidip tüm yorgunluğumuza rağmen kendimizi dışarıya atmak istedik. Ve tabiki kendimizi dışarıya atar atmaz i insan selinin ortasında bulduk. Rengarenk billboardlar, sinemalar,çok sayıda restoran ve olabildiğince kalabalık.

Ve bizden size bir tavsiye daha new yorka gitmeden önce mutlaka kendinize gitmeden önce New York City Pass almanız. Tabiki gitmeden önce aklınızda bir sürü plan vardır. Ama bu kart sayesinde bilmediğiniz yerleri de gezebilecek ve bundan keyif alacaksınız. Yani diyebiliriz ki son derece tasarruflu ve uygun bir kart.

Kartın içinde olduğu için mutlaka Empire State’in tepesine çıkılacak, MOMA, Metropolitan Museum of Art ve Guggenheim’a gidilecekti. O yüzden bu kartı size kesinlikle tavsiye edebiliriz. Ayrıca bu kartın tasarrufu sadece maddi olarak değil zaman açısından da oldukça önemli. Sıra beklemek ve zamanınızdan çalmasını istemiyorsanız bu kartı kesinlikle almalısınız. Biz Vaktimizin büyük çoğunluğunu Manhattan’da geçirdik. Oradan sonra Brooklyn’e de gitme gibi bi şansı da yakaladık ve görmeden edemedik. Akşam ise Time Square meydanına doğru yol aldık. Tabiki oranın ışıltısına, renklerine, reklam panolarının renk cümbüşüne kendini kaptırmamak elde değil :) insanları ise oldukça sıcak kanlı ve güler yüzlü.

Bi gecemizi de burada geçirdikten sonra evimize döndük. Sabah kahvaltımızı ise Starbucksta yaptık . Starbucks kahvaltınızı yapmak için oldukça ideal . çünkü orası dışında farklı bir kahvaltı seçeneği bulup gireceğiniz bi yer yok. Kahvaltıdan sonraki adresimiz Cental Park oldu. Hafta sonu olduğu için sanırım o kadar kalabalıktı ki… Güneşlenenler, bisiklete binenler, koşanlar, yürüyenler, köpek gezdirenler, paten kayanlar … oldukça hareketliydi.