Kabak Tadı Vermeyen Cennet; Kabak Koyu

Bu yazımda sizlere son dönemlerde kulaktan kulağa yayılan cennet bir koydan bahsetmek istiyorum; Kabak Koyu – Faralya – Fethiye.Bir çoğunuzun bildiği gibi Fethiye eskiden Ölüdeniz ve Kelebek Vadisi ile bilinirdi. Ancak son zamanlarda bu alanlardaki çevre kirliliği ve doğal yaşama verilen zarar insanları Fethiye’den uzaklaştırmaya başlamıştı ta ki Kabak Koyu ortaya çıkana kadar.

Yazımın başında da bahsettiğim gibi bu koy kulaktan kulağa yayıldı, ben ve arkadaşlarımda bu sayede Kabak Koyundan haberdar olduk sıcak ve monoton geçen yaz tatilimize bir renk katmaya karar verdik yola koyulduk.

Öncelikle Kabak Koyu’na kendi özel aracınızla girmek yasak olduğu için yol üzerindeki servisler yardımı ile koya ulaşabiliyorsunuz. Yasaktan ziyade koya inen yollar çok tehlikeli olduğu için zaten kendi aracınızla inmenizi önermem orada ulaşımı sağlayan servisler kabak bölgesine ine çıka yolları çözmüş durumdalar onlara güvenebilirsiniz. (Servis ücreti kişi başı 5-10 TL arası hatırladığıma göre) Kamp alanına inerken nerede konaklamak isterseniz şoföre iletin sizi kapısında indiriyor zaten.

Koyumuza geldik güzel manzarayı gördük, sıra geldi kalacak yer ayarlamaya; öncelikle koyda bulunan otellerde, bungalov evlerinde kalabilirsiniz. Yok ben kampçıyım çılgınım derseniz ister otel sahiplerinden sabah kahvaltısı dahil kamp alanı kiralayın (Kişi başı ücret 50TL) ister kendi alanınızı kendiniz ayarlayın ve çadırınızı kurmaya başlayın. Biz kolaya kaçıp ilk seçeneği tercih ettik kamp alanı kiraladık, otelin havuzunu, duşunu, kahvaltısını ve diğer çeşitli olanaklarını kullandık.

Yerleşimi halletiğimize göre sıra geldi ayağımızın dibinde olan tertemiz Kabak Koyu denizine kendimizi atmaya. Yeri gelmişken bahsedeyim Kabak Koyu’nu tercih eden kitle genç insanlar ve marjinal tipler olduğu için eğlence 7/24 devam ediyor. Deniz, kum, bitmeyen eğlence ve harika manzara… daha ne istenir. İlk günümüz böyle geçti ve artık güneşi batırma zamanı geldi. Kabak Koyu’nun gençleri genelde sahil kısmında mehtabı izleyerek eğlenmeye devam ediyorlar, bir diğer kısmı ise koyun biraz tepelerinde olan eğlence mekanlarına gidip dans etmeyi tercih ediyorlar.

2. Gün kahvaltımızı ettikten hazırlandıktan sonra ufak bir dağ yürüyüşü yaptık ve orada ismi Mağara diye geçen denizin içinde kendi kendine bir havuz oluşturmuş alana gittik. Mağaraya ulaşmak için dağ ayakkabısı giymeyi unutmayın o dağ yolculuğu sırasında terlikler parçalanabiliyor :) Ama sonuç olarak isterse terlikler çöp olsun Mağaraya ulaştığınızda çektiğiniz tüm çileye değdiğini görüyorsunuz. Denizin içinde berrak bir sur birikintisinde yüzmek size çok iyi gelecektir eminim.

Son günümüze yaklaşırken Koy’da yapmadığımız bir şey kaldı mı diye beyin fırtınası yaptık ve deniz manzarasına karşı bir akşam yemeği yemenin güzel bir fikir olacağını düşündük. Kamp alanı kiraladığımız otelin restaurantında (Sea Valley Bungalows, Faralya) deniz manzaralı çok güzel bir akşam yemeği yedik ve artık yola çıkacağımız için erkende olsa çadırlarımıza dönüp güzel rahat bir uyku çektik.

Bu yaz asla pişman olmayacağımız ve asla kabak tadı vermeyen Kabak Koyu için bir kaç bilgilendirici fotoğraf..

Halil Onat

Yıllar önce cok küçükken bir gün annem ne olacaksın büyüyünce diye sordu. Ben de şehirler arası otobüslerdeki muavinlerden olacağım dermişim hep sürekli geziyorlar diye. İşte taa o zamanlardan aslında gezmek fikri bana hep iyi geldi. Yeni insanlar tanımak onlardan kendime parçalar katmak ve haritaya bir çizik daha atmak beni herşeyden çok mutlu ediyor. Yolların hazzını tatmanız ümidi ile..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir