İtalya – Milano’da 2017 ‘ye Merhaba

Uzun zamandır gezilecek yerler listemde olan Milano’yu 2017’ye girerken ziyaret etmek ve Milano’da yılbaşında neler yapılır yazmak istedim.

Karşınızda, 30.12.2016 – 02.01.2017 tarihli 3 gece 4 günlük Milano seyahatim…

Milano’ya seyahatimi İzmir’den İstanbul aktarmalı aldığım uçuşum ile gerçekleştirdim.

1. Gün

Bergamo havalimanına indim. Bilet istasyonundan aldığım 5 euroluk Bergamo-Centrale bileti ile Milan merkeze yolculuğa başladım. Centrale’den kaldığım otel olan Park Hyatt Milano otelin özel servisi ile ulaşımı sağladım.

Park Hyatt Milano, eşsiz lokasyonu, çalışanların güler yüzlü hizmeti ve kalitesi ile İtalya’ya ve özellikle Milan’a yaptığım gerek özel gerekse iş seyahatlerimdeki vazgeçilmez adresim. Oda tercihimi Park Deluxe Executive King yana kullandım, fiyatı kaldığım süre boyunca 900 euro/gecelik idi.

Odama yerleştikten sonra yakınlardaki, Duomo Katadrali, La Scala tiyatrosunu, Montenapoelone caddesi, Galleria Vittoria Emmanuele 2 ve Sforza Kalesi’ni ziyaret ettim.

11.700 m² yüzey alanı ve 440.000 m³ lük hacimle İtalya Cumhuriyeti’nin en büyük ve 45 metre yüksekliğindeki ana nef ile Vatikan’da bulunan Aziz Petrus Bazilikasından sonra İtalya yarımadasının en yüksek ikinci kilisesiymiş.

Ayrıca, Avrupa’nın 4. Büyük katedrali olan Duomo Katedralinin yapımına 1386’da başlanmış ve ancak 500 yılda tamamlanmış.

İtalya’nın Milano kentinde bulunan ve dünyanın en tanınan opera binalarından biri. Tüm temsiller mutlaka gece yarısından önce biter. Uzun süren temsiller için başlangıç saati erkene alınır. Oyun başladıktan sonra gelen izleyiciler bilet almış olsalar bile içeri alınmazlar.

Museo Teatrale alla Scala(La Scala Müzesi) operanın girişinden kolay ulaşılacak şekilde binanın bir bölümünü kaplar. Müzede operanın tarihine ait izler taşıyan heykeller, resimler, kostümler ve belgeler sergilenir.

Bu cadde tüm ünlü markaların yer aldığı alışveriş caddesi olarak bilinmektedir.

Galleria Vittoria Emmanuele 2

1865 yılında yapımına başlanıp, 1877 yılında acılan bu alışveriş merkezinin içerisinde bir sürü lüks mağaza ve restoranlar bulunmaktadır.

Galleria’nın içine gezinirken insanların bir boğa mozaiği etrafında döndüklerini gördüm. Kalabalık denilecek bir topluluk halka oluşturmuş herkes gelişi güzel bir şekilde kendisini ortaya atıp topuğunu boğanın malum yerine bastırarak üzerinde tam bir tur atıyor. Şans getirdiğine inanılıyormuş.

Sforza Kalesi

Günümüzde Antik Çağ Sanatları Müzesi, Müzik Aletleri Müzesi ve Resim Galerisi gibi bölümlerde sergilenen çeşitli sanat koleksiyonlarını barındırmaktadır.

Tadilat nedeniyle kapatıldığı için sadece uzaktan görebildim.

Bu kadar gezmekten sonra, otelime dönmeden önce ayaküstü atıştırmaya karar verip soluğu Spontini’de aldım.

Spontini İtalyan pizzacılığının en meşhur temsilcilerinden biri olup, oturmalı ve oturmasız olarak 2 farklı konseptte tüm şehre yayılmıştır.

Pizzası lezzet olarak fena değildi.

Duomoyu yukarıdan gören teras kafeleri mevcut. Bunlardan size önereceğim, Terazze Duomo 21 , buradan katedral manzarası ve meydanı çok rahat görebilir, bişeyler içip yorgunluğunuzu atabilirsiniz..
Ben de öyle yaptım.

2. Gün (Yılbaşı günü)

Dünkü yorgunluktan sonra öğlene doğru uyanmamı saymazsak yılbaşı gecesine kadar epey zamanım oldu.

Otelimden çıkıp biraz Duomo’yu gezdim. Sokak çarşıları burada ünlüdür. Bu sokak çarşılarında hediyelik eşyalar ve birçok yiyecek alternatifleri bulabilirsiniz.

Yine ünlü markalar arıyorsanız Duomo’nun hemen yanı başındaki La Rinascente’yi de ziyaret edebilirsiniz. Çok katlı bir mağaza ve aradığınız tüm markaların ürünlerini bulabileceğiniz garanti.

Atıştırmalık bişeyler yedikten sonra, Corso Buenos Aires ‘e doğru yola koyuldum. Burası 350 ‘nin üzerinden mağaza ve dükkanı ile Avrupa’daki en çok giyim mağazası yoğunluğuna sahip caddedir. Duomo’nun etrafındaki ünlü mağazalardan daha çok, bu caddedeki mağazalar hazır giyim gibi kitle ürünlerine odaklanmıştır. Burası Milano’nun en işlek caddesidir.

Yılbaşı kutlaması için Milano’da birkaç meydan önerebilirim. Ancak, en çok ilgi Duomo Katedrali’nin arkasında yapılan kutlamalara oluyor.

Bu caddede zaman öldürüp biraz alışveriş yaptıktan sonra, ben de gecemi Duomo Katedrali’nin arkasında sokak kutlamalarında geçirmeyi tercih ettim.

Size kutlamalardan videolar göstermek istiyorum;

3. Gün

Yılbaşından sonra çoğu dükkan kapalı oluyor, pazar günü olmasından dolayı da olabilir. Bende, biraz kalabalığı yakalıyım dedim, pazar günü Navigli bölgesine gittim. Navigli büyük kanalların olduğu bize biraz Amsterdamı andıran bir bölge. Bu kanalların kenarlarında karşılıklı pizzacılar, barlar ve aperitivo mekanları bulunuyor.

Burada yemek tercihiniz için Pizzeria La Fabbrica’yı öneriyoruz. İtalyan adetindendir yemek üzerine mutlaka espresso almalısınız ve yanında Ramazotti ve Amaro del Capo likörlerini denemelisiniz.

Dönüş günü,

4. gün dönüş günüm olduğundan dolayı tek bir yere uğrama fırsatı oldu. O da San Siro Stadyumu. ( Milan ve Inter’in stadı )

Stad kapalı olduğundan dolayı dışarıdan görme fırsatım oldu. Normalde içinde müzeyi gezmek mümkünmüş (ücretli) San Siro ya da diğer adıyla Giuseppe Meazza Stadyumu İtalya’nın Milano kentinde bulunan 80.018 kişi kapasiteli stadyumdur. Futbol karşılaşmalarının yanı sıra birçok ünlü sanatçı ve müzik grubuna kapılarını açmıştır San Siro. Bob Marley, Madonna, Bob Dylan, Michael Jackson, Rolling Stones, Red Hot Chili Peppers, U2 ve Depeche Mode bunlardan sadece birkaçıdır.

Artık dönüş zamanı, bu güzel yılbaşı tatilimizden sonra, dönüş uçağımın bulunduğu Malpensa havaalanına gittim. Ardından İstanbul ve İzmir…

Milano, İtalya’nın endüstrisinin kalbinin attığı, iş olanaklarının oldukça bol olduğu, İtalyanlar’ın en ünlü modacılarının yaşadığı ve dükkanlarının bulunduğu şehir olması ile açıklanabilir.

Elimden geldikçe Milano’yu gezdiğim yerlerden aklımda kaldığınca anlatmaya çalıştım.

Bunların dışında İtalya’nın ünlü yerleri olarak,

Como ( İtalya’da bir şehir, Milano’dan trenle gidilebilir )’yuda öneriyorum.

Milano’dan birkaç fotoğraf,

Bence, mutlaka gidilip görülmesi gereken şehir.

Unutmayın hayat gezince güzel ;)

Güneş Çelebi

Hayatını dolu dolu anlık yaşayıp, ileriye dönük planlar yapmadan da duramayan, çok gezen çok tozan, biraz da yazan çizen, ucundan web tasarımcısı, girişimci ruha sahip kişi..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir