Bu İkiliyi Kaçırmayın “Bir Çift Gezenti” Röportajı

Bir Çift Gezenti olarak tanınan Fulya ve Emin çifti ile güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Bu ikilinin deneyimlerini de paylaştığı bu röportajı kaçırmayın. Keyifle okuyunuz :)

Öncelikle hoş geldiniz, Bir Çift Gezenti (Fulya & Emin) kimdir biraz kendinizden bahseder misiniz ?

Merhaba, 

Eşim Emin ile Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciyken tanıştık ve yaklaşık 10 yıldır beraberiz. Ben Bolu’da doğdum ve Üniversiteye kadar orada yaşadım. Emin ise Balıkesirli. 

Üniversite hayatı boyunca derslerin yoğunluğundan, maddi imkansızlıklardan dolayı – malum öğrencilik :) – çok fırsat bulamasak da her daim yeni yerler keşfetmek, yeni tatlar denemek ve yeni insanlar tanımak için imkanlarımızı zorladık, hatta ben yurtdışındaki hayatı da merak ettiğim için stajlarımdan birini yurtdışında Almanya’da yaptım ve yeni kültürler, insanlar tanımanın bana ne kadar iyi geldiğini keşfettim. Emin ile de planımız yurtdışında en az bir kaç yıl yaşamaktı.

Nasıl tanıştığımıza gelince, ortak bir arkadaşımızın doğum gününde tanıştık daha öncesinde okulda ve derslerde defalarca karşılaşmamıza rağmen. Mezuniyetimiz sonrasında ikimiz de İstanbul’da finans sektöründe çalışmaya başladık ve 2016 yılında gelen bir telefonla Dubai maceramız başladı. Simdi 30’lu yaşlarımızın başındayız ve hala beyazyakalı hayatımız devam ediyor, tabii ki şimdilik :)

Bir Çift Gezenti fikri nasıl ortaya çıktı ? Seyahat deneyimlerinizi yazdığınız blogunuz veya bir sayfanız var mı ?

Üniversite yıllarımızdan beri herkesin çok gitmediği, bilmediği yerlere gitmek hep yaptığımız bir şeydi. Çok düşük bütçeyle İstanbul içinde, veya biraz uzağında bile pek çok yeri deneyimledik. Arkadaşlarımız haftasonlarının çoğunu Taksim gibi populer yerlerde geçirmeyi tercih ederlerken bizse İstanbul’un halk otobüsü ile ulaşılabilen bütün kıyılarını ve tepelerini gezmiş olabiliriz. Akbil sağolsun :) Bunu o kadar benimsedik ve birlikte o kadar güzel uyum sağladık ki, birbirimize ilk yıl dönümü hediyemiz bir kutunun içinde 12 tane ayrı paket ve her ay gezmeyi hedeflediğimiz yerlerdi. Hepsini de yaptık. Bu durum üniversite süresince ve ise ilk başladiğımız yıllarda da böyle devam etti. Arkadaşlarımız arasında adımız ‘gezenti’ olmuştu bile. ‘Yine nereye gidiyorsunuz gezentiler?’ derlerdi. Çalışma hayatı devam ettikçe biraz daha yüksek bütçeli yurt dışı seyahatlerine başladık. Tercihlerimiz yine biraz alışılmışın dışındaydı. Herkes Avrupa’ya giderken biz kisin Sarm-El Sheikh’e gidiyorduk. 2016’da Dubai’ye taşındık. İlk 1 yıl arabamız yoktu ama biz yine de şehrin görülebilecek her yerini bitirmiştik, Birleşik Arap Emirlikleri’nin 7 emirliğinden 7’sini de görmüstük. Tanıdıklarımız çok sıkılırken yapacak bir şey bulamamaktan, biz ziyarete gelen arkadaşlarımıza 1 haftalık dopdolu programlar hazırlayıp onları gezdiriyorduk. Dubai’de çimenlere serilip kahvaltı yapılabilecek parkları, daha inşaatı yeni bitmiş yapay su kanalını, hiç populer olmayan bir AVM’deki buzdan cafeyi biz çoktan keşfetmiştik, tavsiyeler veriyorduk. Bir yandan hayatimizin bir parçası olarak Dubai’de çalışmayı düşünüp bize çeşitli kanallardan ulasan tanıdığımız veya tanımadığımız pek çok kişiye de Dubai’de hayat nasıl, ne kadara geçinilir, nereden ev tutulur gibi konularda bilgi veriyorduk. Bir Çift Gezenti fikri de böyle ortaya çıktı. Aklımızda bir süredir olan hesap açma, video çekme konularında eşim Emin biraz fazla idealist düşünüyordu, bense üşengeçtim :) Sonra bir gün dedik ki, halihazırda gezip fotoğraf çektiğimiz pek çok yer ve paylaşabileceğimiz pek çok bilgi var, bir yerden başlayalım ve bunu Instagram’a taşıyalım. Yaklaşık 2 ay oluyor hesabı oluşturali ve şimdiden 5 bin takipçiye ulaştık. Çok güzel mesajlar alıyoruz, tatil planlarına yardımcı oluyoruz, Dubai’deki günlük hayatımızı anlatıyoruz. Bizim için gerçekten çok keyifli.

Gezmek için bir sponsorunuz var mı ? Yoksa tamamen kendi imkanlarınızla mı geziyorsunuz ?

Hayır bir sponsorumuz yok. Ayrıca tam zamanlı işlerimize de devam ediyoruz. Bu yüzden sürekli yeni ülkeler keşfedemesek de hesabımızda deneyimlerimizi en samimi ve takipçilerimize en yararlı bilgileri verebileceğimiz şekilde paylaşıyoruz.

Gezmek dışında iş hayatınız veya aile hayatınıza nasıl zaman ayırabiliyorsunuz ?

Şanslıyız ki işlerimiz bizi sadece mesai saatleri arasında meşgul tutuyor. Geri kalan zamanda haftaiçleri bile arkadaşlarımızla buluşmaya ve evdeki rutin işlerimizi halletmeye ve kendimizle ilgilenmeye zaman bulabiliyoruz. Eğer ziyaretimize gelmiş bir misafirimiz varsa akşamları da genelde dışarıda geçiyor :)

Dubai’de trafiğin İstanbul’a göre oldukça az olması da plan ve program yapabilmek açısından çok avantajlı. Aynı gün içinde hem spora gidip, hem 3 farklı arkadaş grubunuzla buluşup hem de haftalık market alışverişinizi yapabilirsiniz. Yazın ise zamandan daha bol bir şey olmuyor, çünkü o kadar sıcak ki dışarı çıkmak imkansız :) Evin keyfini çıkarıyoruz öyle olunca da.  

Bugüne kadar kaç ülke gezdiniz ve en beğendiğiniz yer neresi oldu?

Bugüne kadar toplam 12 ülke gördük. Almanya, Fransa, Hollanda, Italya, Isviçre, Sirbistan, Hırvatistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Sri Lanka, Maldivler. Yakın zamanda Bali, Singapur ve Finlandiya planlıyoruz. En çok etkilendiğimiz yer Mısır’da Sharm-El Sheikh oldu. Şimdiye kadar akvaryum süsü olarak bildiğimiz her şeyin gerçeğini gördük. Yüzerken hemen yakınınızda mercanlar, kocaman ve çeşit çeşit balıklar… İlk defa dalış yaptık, gerçi suyun yüzeyinden bile görülüyor, su altı rengarenk! Biraz ürkütücü ama muhteşemdi. Üstelik otel fiyatları da çok makuldü, yurt içi tatil fiyatına 1 hafta çok sıradışı bir tatil yapmıştık. Tek zor kısmı vize süreciydi, maalesef 3 kez falan konsolosluğa bizzat gitmeniz gerekiyor, üstelik dışarıda bekliyorsunuz. Yine de değer :)

İlk defa yurtdışı veya yurtiçi seyahat yapacak gezginler için öneriniz nedir?

Eğer gidecekleri yerde görülmesi gereken ve farklı konumlarda pek çok yer varsa ve ayni zamanda bu yerler ile ilgili bilgi de edinmek istiyorlarsa, tur ile gitmelerini öneririm. O zaman kafanız çok rahat oluyor, çünkü birileri size anlatıyor, rotayı çiziyor, ulaşımınızı sağlıyor, size sadece gezmek kalıyor. Kendileri gideceklerse gitmeden bütün araştırmaları yapıp planlarını net çizmeleri, olası aksilikleri ve zaman kaybını engellemek için önemli. Ama spontane geçirilecek bir sure de bırakmalılar bence, mümkünse tabii. Yani bir şehri veya ülkeyi koşturarak gezmektense görülmesi gereken yerleri görüp biraz da orayı sindirmek, sokakta boş boş gezebilmek, herhangi bir yerde oturup bir kahve içebilmek, birkaç saatliğine de olsa oranın parçası olabilmek lazım. 

Bir de pratik olmak en güzeli. Biz hep küçük boy bavulla geziyoruz örneğin, tatilimiz 15 gün de olsa, kış da olsa, çok uzak bir yer de olsa… Çünkü bagaj bekleme derdi yok, hareket kabiliyetiniz ve zamanınız artıyor. 

Ayrıca unutmamalılar ki gezmek için her zaman çok yüksek bir bütçe gerekmiyor. Alternatif seçenekler her zaman var. En pahalı restaurant’a gidip, dünya markalarından alışveriş yapıp sonra da çok pahalıymış dememek lazım :)

Takipçilerimiz sizi ve seyahatlerinizi nerelerden takip edebilirler ?

Bizi Instagram’da Bircift_gezenti hesabımızdan takip edebilirler. Youtube kanalımızı da yakın zamanda aktifleştirmeyi planlıyoruz.

Bunların dışında eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Herkese yeni deneyimler için fırsatlar yaratmalarını öneririz. Aldığımız ayakkabılar, mobilyalar hep eskiyor, ama anılar kalıyor. Mümkün olduğunca çok anı biriktirmek lazım!

Çok yoğun mu calışıyorsunuz? Hafta içlerinizi evde olu geçirip haftasonunuzu da yine ayni mekanda, ayni AVM’de harcamayın, alternatifleri araştırın, her fırsatta büyük veya küçük yeni deneyimler edinin. Paraşütle atlamanız gerekmiyor illa, daha önce hiç gitmediğiniz Balat sahiline gidin örneğin, dizilere konu olmuş Samatya’da ne varmış ona bakın ya da. 

Gezmek için çok para lazım diye mi düşünüyorsunuz? Koltukları pek rahat olmayan bir havayolunu tercih edip yanınıza bavul almadan da seyahat edebilirsiniz. Şehirler arası otobüsle uzun bir yolculuk yapabilirsiniz. Başkalarının fotoğraflarında gördüğünüz o lüks otelde değil de günlük kiraladığınız bir evde kalabilirsiniz. Vize almak zor geliyorsa vizesiz seçeneklere bakabilirsiniz. Onu da yapamadıysanız binin bir toplu taşıma aracına ve doğada biraz yürüyüş yapın. Önemli olan günü farklı geçirmek.

Biz bunu nasıl yapmaya çalışıyoruz görmek için Bircift_gezenti Instagram hesabımızı buradan takip edebilirsiniz.

Rota Sensin ekibine bu platformu yarattıkları ve bizlere de deneyimlerimizi paylaşma şansı verdikleri için çok teşekkür ederiz.

 

Bir Çift Gezenti Fotoğrafları;

Güneş Çelebi

Hayatını dolu dolu anlık yaşayıp, ileriye dönük planlar yapmadan da duramayan, çok gezen çok tozan, biraz da yazan çizen, ucundan web tasarımcısı, girişimci ruha sahip kişi..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir