KİEV

Bir zamanlar Sovyet Rusya’nın en önemli üç şehrinden biri olan, bugünse Ukrayna’ya başkentlik yapan Kiev’den selamlar.

Kiev, Ukrayna’nın başkenti ve en büyük şehridir. Nüfusu resmi olarak 2.7 milyon olsa da, resmi olmayan kaynaklara göre 4 milyon insan Kiev’de yaşamaktadır. Kiev adı, beşinci yüzyıl Orta çağ efsanesine dayanmaktadır. Şehrin adını, Kie, Shceck ve Khoriv ve kardeşleri Lebid olmak üzere üç kardeşten alıyor olduğu söylenir.

Kiev, Orta dereceli bir karasal iklime sahiptir. Aşırı soğuktan hoşlanmıyorsanız Kiev’i ziyaret etmek için en uygun zaman bahar aylarıdır. Aralık, Ocak ve Şubat genellikle en soğuk  günlerin yaşandığı zamanlardır. Ortalama sıcaklık -6 derece olduğu için, kuzey rüzgarları ile sıcaklıkların -33 derece kadar düştüğü söyleniyor. Yazları ise termometreler genellikle 30 derecenin üzerinde oluyor. İklimin de etkisiyle hava çok rahatsız edici ve yapışkan oluyor.

Ülkede Ukranyaca resmi dildir, ancak Rusça yaygın olarak konuşmaktadır.

Cep telefonunuzdan görüşmek yapmak istiyorsanız, Şehirden bir SIM kart almayı unutmayın. Bunlar bizim ülkemize göre gerçekten çok ucuz.

Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler,

Mağaralar Manastırı: Lavra

Dnyepr Nehri’ne nazır tepelerin üzerine kurulu Peçerskaya Lavra, Kiev’de turistlerin başlıca uğrak yerlerinden

Lavra

UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alan ve pek çok kilise, manastır ve mimari yapıdan oluşan bir kompleks olan Lavra’yı bugüne kadar dünyanın dört bir yanından ziyaret eden turistlerin sayısı 45 milyon civarında. İsmini, Yunancada “cadde, kasaba, büyük manastır” anlamında gelen “Lavra” sözcüğünden alıyor. İçinde bulunan yeraltı mağaralarından dolayı Peçerskaya (Rusça “peşçera” mağara demek) Lavra olarak adlandırılıyor.

Lavra

Burayı gezmek yarım gününüzü rahatlıkla alır. Ona göre günü planlamanız da fayda var eğer bizim gibi çok vaktiniz yoksa. Bu manastırın içinde toplam 18 kilise var. Bunların 6 tanesi yerin altında. Slav Ortodoks Hristiyanlar için bu manastıra gelmek önemli çünkü bu ziyaretleriyle hacı mertebesine erişiyorlar.

Lavra

Manastırın içi bambaşka bir dünya. Mum yakıp dilek dileyenler, dua edenler, Meryem ve İsa’nın fotoğraflarını defalarca öpenler ve ayinler. Manastır eskiden rahiplerin inziva yeriymiş. Bu kiliselerde papazların mumyalanmış heykellerini de görebilirsiniz.

Ben gizliden çektim ama pek fotoğraf çekilmekten hoşlanmıyor rahip ve papaz efendiler:)

Azize Sofya Katedrali,

Azize Sofya Katedrali  veya Ayasofya katedrali Kiev’de şehrin sembollerinden biri olan, temeli 11. yüzyıl başında atılmış tarihi bir yapı.

Aziz Sofya Katedrali

Golden Gate (Altın Kapı)

Kiev prensliğinin kurucu ve Kiev’i Şehir devlet haline getiren Yaroslav Mudri 1017-1024 yılları arasında Bizans’taki Mimariden esinlenerek şehre giriş kapısı ve şehrin çevresinde surların inşa edilmesine karar vermiş.

Altın Kapı

Altın kapı adı verilen giriş kapısı inşa edilmiş. Şehrin çevresindeki surların yıkılmasına rağmen giriş kapısı günümüze kadar yıkılmadan ve orijinal dokusunu koruyarak kaldı. Kiev’e gelmişken mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerden birisi. Giriş ücretsiz ve kalenin tepesinde şehir manzarası da ayrı bir güzel ve Free Wifi var benden söylemesi:)

Kalenin tepesi

Altın Kapı

Altın Kapı

Andyevskiy Yokuşu,

Andriyviskyy descent olarak bilinen bu cadde eskiden şehrin yönetim ve yaşam alanlarını birbirine bağlayan bir caddeymiş.

Günümüzde üzerin de müthiş St. Andrew’s Kilisesinin de bulunduğu (kilise biz gittiğimiz de tadilattaydı) turistlik amaçlarla kullanılıyor.

St. Andrew’s Kilisesi

Burada bir çok cafe, resim sergisi ve sokağın her iki tarafında bulunan hediyelik eşyacılar, antika mağazaları ve bit pazarları mevcut. Biz gittiğimiz de kar nedeniyle cadde boştu. Ben keyfini pek çıkartamamış olsam da siz mutlaka uğrayın.

Mihaylovskaya Manastırı,

Mihaylovskaya Meydanında, Sofiyskaya Manastırının karşısında yer alan manastır, altın kaplama kubbeleri, Ukrayna barok tarzdaki mimarisi ile görenleri hayran bırakıyor. 1713 yılında inşa edilen manastırın bir bölümü 1930 yılında yıkıldı ve 1990 yılında yeniden inşa edilmiş.

Mihaylovskaya Manastırı

Benzersiz mozaikler, elmas ve altın ikonları ile büyüleyici bir güzelliğe sahip olan manastır. Fransız, İtalyan ve Belçikalı sanatçılar tarafından yapılmış, dönemin en pahalı ve en güzel kilisesi olarak biliniyor.

Mihaylovskaya Manastırı

Arsenalna Metrosu,

Kiev’de  yerler listenize mutlaka “Arsenalna Metro İstasyonunu” eklemeyi unutmayın.

Arsenalna Metro İstasyonu

Aman Halil metro istasyonu ne alaka diyenler çıkabilir ama nedenini emen anlatıyorum. Tam 105,5 m derinlikte yer alan bu istasyon dünyanın en derin metro istasyonu olarak geçiyor.

Dnieper Nehri’nin altına inşa edilmesi gerektiği ve Sovyet döneminde sığınak olarak da kullanılması amacıyla metro durakları yerin çok altına inşa ediliyormuş. Bu kadar derine inen Ukranyalılar bu istasyonu 1960 yılında inşa etmişler. Yüzeyden metro hattına yürüyen merdivenlerle ulaşmak yaklaşık 5 dk sürüyor.

Arsenalna Metro İstasyonu

Vladimirskaya Gorka,

Kiev Sonbahar manzarasının keyfini en güzel çıkarabileceğiniz yerlerden biri. Dünyanın en yeşil kentlerinden biri olan Kiev’i Kiev yapan en önemli zenginliklerinin başında kuşkusuz eşsiz parkları geliyor.

Kiev’ de şehrin gürültüsünden, patırtısından uzaklaşarak temiz hava ve eşsiz doğayla baş başa kalabileceğiniz yerlerin sayısı bir hayli fazla. Kiev’e gittiğiniz de mutlaka parklara bir uğrayın derim. Ulen sende yok metro yok park görün deyip duruyon demeyin bence gidin görün:)

İkinci Dünya Savaşı Müzesi,

II. Dünya Savaşı’nda 30 milyon evladını yitirerek destansı bir direniş örneği sergileyen eski Sovyetler Birliği’nin savaşta yaşadığı acıları, kahramanlıkları bütün etkileyiciliği ile gözler önüne seren “Büyük Anayurt Savaşı” Müzesi Kiev’de mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri.

Ana Vatan Heykeli

1974’te açılan ve 1981’de dev bir kompleks haline getirilen müze Ukrayna’daki en büyük müzelerden biri. Dnyepr Nehri’ne nazır tepenin üzerinde kurulu olan müze kompleksinin girişinde sizi, “Kahramanlar ölmez, sonsuza kadar yaşar” yazısı karşılıyor.

Savaşta kullanılan tankların arasından geçerken, savaş sırasında kaydedilen telsiz seslerini duyabiliyorsunuz. Müzenin bahçesinde, savaşta “kahraman” unvanı verilen tüm kentlerin anıtları ve büyük zaferi simgeleyen “sonsuz ateş” yer alıyor.

Savaşta kahramanlıklar yazan Sovyet partizanlarının, askerlerinin heykellerinin arasından geçerek ulaştığınız müzenin içinde, askerlerin kişisel eşyaları, o döneme ait yazışmaları, madalyaları, askeri araç gereçleri, Hitler ordularının işkence aletlerini, Nazilerin Ukrayna’da yaptıkları zulmü yansıtan ve direnişi anlatan belgeleri, fotoğrafları görmek mümkün.

Notlar,

Ulaşım;

Kiev de ulaşım normal de ucuz ama daha ucuz olsun derseniz IOS ve Androıdlerden “UBER” uygulamasını indirin.  Taksinin en ucuz hali biz kıev gezimizdeki tüm ulaşımlarımızı uberle yaptık.

Yemek;

Valla yemek konusunda kendim seçici olduğum için pek birşey öneremicem canınız ne istiyorsa onu yiyebilirsiniz:)

Buraya kadar sabırla okuyan herkese teşekkür ederim. Tekrar görüşmek üzere.